Şirin Görünmek

Kadim medeniyetimiz “havf” ve “reca” arasındaki dengeyi gözetmeyi esas alır ve nihayetinde reca yani umudun biraz önde olması istenir.

Tamamen hayal dünyasında, hayatın gerçeklerinden kopuk bir umut tavsiye edilmez. Elbette hayal etmek, umut etmek ilerlemeyi gelişmeyi sağlıklı düşünmeyi teşvik eder. Ancak ayakları yere basmayan düşünce değil. Analitik düşünmenin tarifinde umut edilen için çalışıp, çabalamak vardır. İnandığı değer uğrunda çalışmadan çabalamadan, mücadele etmeden, bedel ödemeden olumlu sonuç beklemek ham hayaldir.

Havf yani korku ve endişe kararında olursa, heyecan ve stres yönetimi başarıyı getirir. Buradaki korku ve endişe tatlı bir heyecan olup, insanı daha disiplinli çalışmaya ve olumlu sonuca yaklaştırır. Bir işi yaparken en kötü ihtimali düşünerek tedbir almak, işler iyi giderken bile gevşemeyip azimli olmak başarıyı getirir.

Hayatta birey ve toplum olarak sadece yaptığımızın karşılığı vardır. Psikoloji bilimi, her ferdi ayrı değerlendirir ve yaratılan sayısınca farklı çözüm vardır. Ancak toplumların huzuru, refah düzeyinin artması evrensel genel ahlak kurallarıyla izah edilebilir. İyi ve kötü davranışların en temel ortak izah noktası; samimiyettir. Samimi olmayan iyi davranışlar da özünde kötüdür.

Pozitif insanlar etrafına moral motivasyon kaynağıdır. Böyle olması ancak samimiyet ile mümkündür. Etrafına şirin görünmek için yapılan yapay davranışlar karşılık bulmadığı gibi, anlayana antipati sağlar. Politikacıların seçmenleri için yaptıkları veya otoriteye yaranmak, menfaat elde etmek için inanmadığı değerler etrafında duyar kasılması bu nevi hareketlerdir.

Bazen samimiyet şirin görünmeyi değil, acı söylemeyi elzem kılar. Dost acı söyler. Herkesin şirinlik yaptığı “Ağamsın, paşamsın” dediği zamanda hakkı söylemek her babayiğidin harcı değildir. Fani dünyada hoş sada bırakmak bedel ödemeden, mücadele etmeden olmaz. Algı ile elde edilen şöhretin de kalıcı olmadığı, er ya da geç anlaşılır.

Güler yüzlü olmak, iyi niyetli olmak “polyannacılık” değildir. Asıl olan sadece olumlu yönleri görmek, olumsuz yönleri görmemek, kötülükleri hoş görmek değil; gördüğü halde düzeltme kastıyla belli bir süre için müsamaha göstermektir. Aksi halde kişinin kendisine de zarar verir. Yaratan kötülüklere karşı “İmhal eder ancak ihmal etmez” denmiştir. Yani mühlet verir ancak zalime cezasını yaşatır…

Muhabbetle…