Şehir Selleri

İnsanoğlunun kendi eliyle yaptıklarından dolayı şikâyet etmesi yerine olumsuz sonuçlarından ders alması erdemdir. Girdiğimiz sınavlarda aldığımız kötü sonuç bizim eserimizdir. Mazeretler veya suçu başkasına atmak iyi niyetli bir yaklaşım değildir. İnsanın çalıştığının karşılığı vardır. Herkes ne ekerse onu biçer. İstisnai durumlar, aynı zamanda bir ilahi kanun olan bu hakikati değiştirmez.

Gerçekten biz, her şeyi bir ölçü ve dengede yarattık.” Bu ayet doğanın bir muhteşem dengesinden bahsediyor.

Sakın dengeyi bozmayın.” Ayeti de bize açık bir uyarıda bulunuyor.

İnsanların bizzat kendi işledikleri yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu ki, Allah yaptıklarının bir kısmını onlara tattırsın; belki de (tuttukları kötü yoldan) dönerler.” Ayeti de günümüz afetlerini işaret ediyor…

Küresel ısınmaya bağlı iklim değişikliği de insanoğlunun yapması gerekenleri yapmayıp, tüm kötü sonuçların faturasını kestiği bir sığınak olmamalıdır. Doğayı, yeşili, çevreyi rant uğruna katledip, betonlaşma canavarını büyütüp çıkan sonuçlara isyan etme hakkımız olmamalıdır. Sağlıklı, huzurlu ve güvende bir yaşam herkesin hakkıdır. Aldığımız kararların, yaptığımız eylemlerin başkasının yaşam alanını tehdit edecek boyutlarda olmaması gerekir…

Aşırı ve ani yağışların sellere sebep olduğunu tarih boyunca görmek mümkündür. Önemli olan bu afetlerin minimum zararla atlatılmasıdır. Şehirleşmenin bir noktada yoğunlaştığı yerleşim alanları, insanoğlunun kendi eliyle afetlere özellikle de şehir sellerine sebep olduğu yerlerdir…

Şehir selleri maalesef sıkça göreceğimiz bir afet konumuna gelmiştir. Afetlerin önlenmesi mümkün değilse zararlarını en aza indirmek mühendisliğin çalışma alanıdır.

Peyzaj alanlarının; park ve bahçelerin, sosyal donatı alanlarının mühendislik normlarına göre hesap edildiği, yağan yağışların toprakla buluşma alanlarının yeterli olduğu bir planlama ile yeşil şehirler oluşturulmalıdır. Yağmur sularının tahliye hatlarının yeterli ve işler olduğu, hatta biriktirilip yeraltı depolarına aktarıldığı sistemler yapılmalıdır.

Merkezi yönetimlerin; yeni şehirlerin planlamasında veya büyük projelerin yer seçiminde afet durumlarını göz önüne alması son derece önemlidir. Yerel yönetimlerin; imar uygulamalarında yeşil alan oranlarını dikkate alması, yağmursuyu depolamasının proje aşamasında yaptırımlar ile desteklemesi, şehir yağmursuyu şebekelerinin, mazgal, ızgara, menfez gibi yapılarının bakımı ve işletmesi fevkalade önemlidir…

Hacı Bektaşi Veli “Yaşadığın yeri pak et, kazancını hak et” demiştir.

Muhabbetle…