Normalleşme Kanseri

Amansız hastalık için çağımız modern tıbbı tam olarak bir tedaviyi henüz bulamadı, ilaçlar ise istisnalar hariç hastalığı biraz daha geriletici etki göstermekte. Bazı türleri yenenler olsa da büyük sıkıntılar çekildiği malum. Sizden ve sevdiklerinizden uzak olsun…

Duyarlı toplumlarda yanlış işler tepki ile karşılanır. Toplumun genel ahlak ortalamasını yüksek tutmak duyarlı bireylerin gayreti ile mümkündür. Bünyeye girdiğinde, mücadele edilmeyen tedavisi için uğraşılmayan kanser hücresi gibi hoş görüldükçe, tepki verilmedikçe zararlı işler çoğalır. Toplum belli bir süreden sonra artık alışır ve kötü işler sıradanlaşır ve normalleşir. Bir toplum için en kötü senaryo budur. Ahlakın çökmesi; beraberinde ekonomiyi, bilimi, eğitimi ve sanatı da etkiler. Uzun yıllarda oluşan gelenekler, folklorik kültürler ve adetler, dijital çağın da etkisiyle bir anda yerle bir olur…

Dedem rahmetli sattığı bir evine daha yüksek bir fiyatla müşteri olana, evi sattığını söylemiş. Müşteri olan senet, çek, sözleşme yapıp yapmadığını sorunca, “Söz senettir sen benim alnımda münafık yazısı mı gördün de sözümden döneceğimi düşündün” diye sert çıkmış. Sözünden dönen, yalan söyleyen, emanete ihanet eden her zaman bu şekilde karşılanmaz ise mahkemeler alacak verecek davalarıyla dolar taşar.

Helal malı için bile bu kadar duyarlı insanların toplumunda çağımızdaki gibi hırsızlık ve yolsuzluk haberleri var mıydı? İletişim kanalları elbette çok daha gelişti ve her gün neredeyse binlerce habere maruz kalıyoruz. Dezenformasyonu da görmekteyiz ancak günümüzde çoğunlukla kamuda bir ahlaki çürümeden bahsetmek zor değil…

Kamudaki yolsuzluk ve rüşvet olaylarının yaygınlaşması hemen olmasa da kısa bir zaman sonra toplumun fakirleşmesine sebep olur. Vergiler ile toplanan paraların her kuruşunu milletin emaneti olarak görmek; değil çalmak, israf bile etmemek kadim medeniyetimizin en hassas olduğu konudur. Makamlar kimseye baki değildir, milletin emanetidir ve kendi kişisel menfaatleri için kullanılmamalı, kamunun faydası düşünülmelidir. Devlet makamını kişisel çıkarları için kullanmanın alkışlandığı, hoş görüldüğü, eleştirenlerin yuhalandığı toplumların akıbeti pek hayırlı olmaz. Ceremesini yine millet çeker. Emanete ihanet edenlerin de elbet hesap vereceği bir makam vardır…

Yolsuzluk öyle bir olgudur ki tepki verilmedikçe normalleşir ve toplumu çökertir.