Mizah, insan yaşamındaki gülünç, komik ve absürt olanı algılama veya bunları kimseyi kırmadan, acılığa kaçmadan ifade etme olarak tarif edilebilir. Mizah anlayışı için ince bir zekâ şarttır. Bu olmadığında söylenilen söz değil, söyleyen gülünç duruma düşebilir…
Yaşadığımız hayatta bazen acı ve sıkıntılı anlarla da karşılaşabiliriz. Ancak ömrümüzün tamamını göz önünde bulundurduğumuzda az olan bir yaşam dilimi için bunu söyleyebiliriz. Bazı insanlar dertlerini büyütüp, isyan eder çevresine de huzursuzluk verirler. Arif insanlar zorlu süreçleri de acı olayları da taşkınlık yapmadan sarsılmadan karşılarlar. Etrafına neşe katan, hayatın zorluklarını gülümseme ile göğüsleyen insanlar çoğu zaman mizah anlayışına da sahiptirler…
Kadim medeniyetimizden bazı sahnelerde mizahın bizzat Rahmet Peygamberi tarafından yapıldığını görüyoruz. Yaşlı bir kadın “Ey Allah’ın Resulü dua et de Cennete gireyim” diyor. “Cennete yaşlılar gidemeyecek” cevabını alınca bir an şaşırıyor. Örnek insan, “Cennete yaşlı olarak değil genç olarak girilecek” deyince seviniyor.
Bir sahabe “Beni deveye bindirir misin?” diyor. “Ben seni dişi devenin yavrusuna bindireceğim” cevabını alınca “Ben yavrusunu ne yapayım beni deveye bindir” deyince “Her deve bir dişi devenin yavrusudur” diyor…
Rahmetli dedem ev kiralamıştı. Ancak tavanın direkleri çatırdıyordu. Ev sahibine: “Bu tavanı tamir et çünkü çatırdıyor” diyor. Ev sahibi: “Korkma, o Allah’ı tesbih ediyor” dedem “Sorun değil de coşkuya kapılıp secdeye kapanmasından korkuyorum” diyor…
Mizahın yaşadığımız hayata farklı bir bakış açısı getirmesi; eleştirmesi, sorgulaması şeklinde edebi anlatımlara konu olması da mümkündür. Güncel olan bir söz vardır: “İzahı olmayanın mizahı olur” diye…
Çağımız dünyası insani değerlerin ayaklar altına alındığı sahneler ile dolu. Bu işlere sebep olanların zafiyetleri, perde arkasındaki kirli ilişkilerin sorgulanması bazı anlarda mümkün olmayabiliyor. Böyle durumlarda ironi ile geliştirilen bir mizah, çoğu mantıklı sözden etkili olabiliyor. Yine ironi için de ince bir espri yeteneği gerekli. Zira yersiz ironiler muhatabı ile alay edilmesi şeklinde algılanırsa hoş olmayan durumlara sebep olabilir…
Nasreddin Hocanın mezarının dört tarafının açık kapısının kilitli olması gibi, bazen şeklen de mizah bize çok şey anlatabilir. Anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az…
Muhabbetle…