Kadim medeniyetimiz iyi ve kötü insan olarak ayırmak yerine, iyilik ve kötülükleri belirlemeyi uygun görmüştür. Nitekim günahkâra karşı olmayı değil, günaha karşı olmayı destekleyen bir inancımız var…
İyilik, karşılık beklemeden bir başkasına yardım etmektir. Neden bir insan menfaati olmadan bir başkasına yardım eder, kazandığı parasından verir, kanından verir? Bu soruya modern dünyanın verdiği mantıklı bir cevap yoktur…
Sevmek tüm iyiliklerin iksiridir, motivasyon kaynağıdır. Zaten bu yönü ile “Sevmek fedakârlıktır.” diyen kâmil insanların sözü ile de uyuşmaktadır. “Yaratılanı yaratandan ötürü severim.” diyen Yunus Emre başlı başına bir iyilik kaynağıdır.
“Bir gönülü yaptın ise, Er eteğin tuttun ise, Bir kez hayır ettin ise, Binde bir ise az değil.”…
Samimiyetle yapılan iyilik hareketleri, yapılana verdiği maddi kazancın yanında, iyiliğin toplumları birleştirici etkisi açısından son derece önemlidir. Ferdi yapılan iyiliklerin etkisi sınırlıdır. Kızılay gibi bir kurum; yapılan iyiliklerin hem tüm dünyaya yayılması hem de ihtiyaç sahiplerinin başvuracağı bir kapı olması bakımından önemlidir…
1868 yılından beri nerede bir insan ıstırabı varsa oraya anında yetişen Kızılay’ın on binlerce gönüllüsü bu günlerde tatlı bir heyecan içinde. Her yıl 29 Ekim 4 Kasım tarihleri arasında tüm yurtta Kızılay Haftası olarak kutlanıyor. Bu yıl ki teması ise “Gönüllülük”…
İnsanın yaptığı işi severek yapması, diğer gam olması ve etrafına fayda üretmek için bir düşüncesi olması, iyiliğin yayılması için vazgeçilmez düsturlardır. Gönüllü olmak için önce insanın duru bir gönlü olmalı, kalbinin derinliklerinde iyilikten başka bir duygu olmamalı. “İnsanın kıymeti himmeti kadardır.”, “İnsanların en hayırlısı başka insanlara en fazla iyiliği dokunandır.” kutlu sözleri gönüllülük için ne güzel rehberdir.
İyilikte bulaşıcıdır. İyiliğin yayılması, kötülüğün alanını daraltacağından toplumun ıslahına sebeptir. İyilik zaten tek kanatlı kuş gibi uçmaz, kötülüğe karşı çıkmakla tamam olur.
Üzülerek ifade etmem gerekir ki: “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.” “Zulme rıza zulümdür.” Mükemmel medeniyetimizin günümüz modern dünyasında unutulan, uygulaması unutturulan hatta horlanan ilkeleridir. Bu yüzden iyilerin yolu taşsız tarla gibi değildir. Önüne çıkan engeller samimiyetinin test edilmesi için bir fırsattır…
Selam olsun iyilik yolcularına…