Herhangi bir toplumsal sorun ile karşılaşınca, çözüm önerileri mutlaka “eğitim” ile nihayetlenir. Hatta “Eğitim şart” der noktalarız. Eğitimin vazgeçilmezi ise disiplindir. Eğitim sadece okullarda öğrenilen bilgi yığınları değildir. Teknolojinin geldiği nokta ile bilgi çöplüğü haline gelen dijital dünya, ihtiyacımız olan her bilgiye anında ulaşmamızı sağlamaktadır. O halde toplumların ihtiyacı olan eğitim; bir kültür, bakış açısı, kavrayış ve anlayıştır…
Bu eğitimin de mutlaka bazı tecrübelerle, pratiklerle, doğru kılavuzlarla, adil terazilerle aşama kaydetmesi gereken bir disiplin olduğunu söyleyebiliriz. Disiplin başlı başına başarıyı getirir. Her iş alanında kültürel ve spor hatta sanat alanında da disiplin olmadan olmaz. Ne kadar yetenekli olursanız olun, disiplin şarttır. Yıldızlar topluluğu bir takım kursanız, kendi içinde takım olmanın ve disiplin içinde olmanın gerekliliği malumdur. Disiplin ise gayret ve özveri gerektirir. Yapılacak işi ciddiye almak, en küçük ayrıntıyı hesap etmek, çalışmak ve dert edinmek başarıyı getirir…
Toplumsal olayların da kendi içinde bir disiplini, kuralı, kaidesi vardır. Kişisel başarılarda istenen sonuç; yetenek var ise çalışma ve disiplin ile kısa zamanda elde edilebilir ancak toplumsal konularda yıllar alan bir çaba gerekir. Sosyal olayların dönüşümü zaman alır. Önyargı toplumsal olaylarda kırılması güç bir engeldir. Kişisel gelişimde önyargıyı yıkmak, duygusal bir tecrübe ile kolay olabilir. Toplumsal önyargıların kırılması zordur, emek ister, sabır ister. Algı ile desteklenen önyargıların, olgunun önüne geçmesi için iyi niyetli, sağduyulu ve disiplinli bir çalışma gerekir.
Yaşam konforu sınırlı toplumların, istikrarı riske edecek yaklaşımlara, değişimlere yelken açması zordur. Sosyolojik tarihinden gelen önyargılara direnmesi beklenemez. Modern toplumlarda önyargı konusunda hareket kabiliyeti daha fazla olsa da çağımızdaki küresel düzenin köleleştirmesinden kurtulmak da zordur.
Çare; insanca yaşamanın, insan olarak kalabilmenin, özgürlüğün, adaletin, iyiliğin, merhametin dinamiklerine sahip çıkmaktır. Bu kavramların içini doldurmak için disiplinli ve planlı iyi niyetli bir çalışmaya ihtiyaç vardır. Topluma önderlik edenlerin, çağın gereklerini yerine getirmeden, şikâyet etmeleri faydasızdır. Oyun disiplinine sıkı sıkıya sadık kalmadan, kuru bir temenni ile ahkam kesmek beyhudedir.
Bir çiçekle bahar olmaz ancak her bahar bir çiçekle başlar…
Selam olsun insana…