Güncel

  • Garip

    Kökeni Arapça olan garip sözcüğü, yolcu ve yabancı anlamlarını içerir. Dilimizde zaman içerisinde asıl anlamından koparılıp tuhaflık ve acziyet anlamlarında da kullanılmaktadır. Neşet Ertaş eserlerinde mahlas olarak garibi kullanmıştır. Güncel bir ifade olarak egzotik bir anlamda içeren gariplik, çağımız insanının üzerine almaktan çekindiği bir sıfattır… “Gariplik gurbetlik düşmüş özüne Kudret sürmesini çekmiş gözüne.” Karacaoğlan garipliği…

  • Farkındalık

    Kâinatın eşsiz nizamının farkında olmak beraberinde bir sorumluluğu da getirir. Çoğu zaman insanoğlu etrafında olan bitenin farkına varmak istemez. Bu bilinçli bir tercihtir. Yaratanın muazzam nizam içerisinde “eşrefi mahlukat” dediği insan elbette bu dünyaya boşuna gelmedi. Bu hakikat kabul edilmeyince ortadan kalkmıyor ve sonuçları ile yüzleşmekten kurtulamıyoruz. Belki kısa bir dönemde sorumsuz bir hayatın mutluluğu…

  • İdareci Olmak

    Adı üstünde idare edilmesi gereken işler var ve bunlar her zaman istenildiği gibi gitmeyen işler olabilir. Böyle zamanlarda idarecilik tecrübesi veya doğuştan yeteneği olanlar öne çıkar. Liderlik sonradan kazanılması zor bir yetenek ise de idarecilik zamanla kazanılan bir beceridir… Gelişmiş toplumlarda, kanunların kuralların herkese eşit uygulandığı, suçların cezasız kalmadığı, devlet otoritesinin maddi kazanç için kullanılamadığı…

  • Mizah

    Mizah, insan yaşamındaki gülünç, komik ve absürt olanı algılama veya bunları kimseyi kırmadan, acılığa kaçmadan ifade etme olarak tarif edilebilir. Mizah anlayışı için ince bir zekâ şarttır. Bu olmadığında söylenilen söz değil, söyleyen gülünç duruma düşebilir… Yaşadığımız hayatta bazen acı ve sıkıntılı anlarla da karşılaşabiliriz. Ancak ömrümüzün tamamını göz önünde bulundurduğumuzda az olan bir yaşam…

  • Öfke

    Rahmet Peygamberine gelip “Bana kısa bir tavsiyede bulun uzun olmasın ki onu yapayım” diyen kişiye numune insan “öfkelenme” diyor. Kutsal kitabımızda iyi insanlar tarif edilirken yine “öfkesini tutanlar” diye bahsedilir. Öfke aklı baştan alır, kibre yol açar ve sonrasında pişman olunacak hallere sebep olur… “İslam; Allah için sevmek Allah için buğzetmekten başka bir şey midir?”…

  • Âşık Veysel

    25 Ekim 1894 tarihinde Sivas’ın Şarkışla ilçesi, Sivrialan köyünde doğdu. Asıl adı Veysel Şatıroğlu, hep Âşık Veysel olarak anıldı. Türk halk ozanlarının önemli ve son temsilcilerindendir… Çiftçi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Geçirdiği çiçek hastalığı nedeniyle yedi yaşında gözlerini kaybeden Âşık Veysel dünya gözüyle görmemeye başladı. Bir zaman sonra gönül gözüyle yazdığı eserleriyle, zahiri…

  • Johann Wolfgang von Goethe

    Kimilerine göre Batı dünyasının en büyük edibi olarak kabul edilen, Almanların William Shakespeare’i benzetmesi yapılan, hukuk, felsefe, din, dil, sanat birçok konuda derin çalışmaları olan bir büyük şahsiyet. Hayatı ve eserleri araştırılıp okunmaya değer bir Alman Filozof… Franz Kafka, Goethe’yi “Hayat üzerine söylenebilecek olan her şeyi söyleyen biri” olarak tanımlamaktadır. Nitekim Goethe’nin eserlerine baktığımızda birçok…

  • Lev Nikolayeviç Tolstoy

    Dahi bir yazarın garip hikayesi elbette araştırılmaya değerdir. Yaşadığı zamanda bile eserleri klasiklerden sayılmış, oldukça hareketli ve renkli yaşantısı esnasında bile Rusya’da kendisine kutsal bir paye verecek derecede taktir edilen bir Rus Filozof… Yaklaşık altı yılda yazdığı “Savaş ve Barış” ve “Anna Karenina” dan sonra bir diğer güçlü eseri olan “Diriliş”i, “Anna Karenina”yı yazmayı tamamladığı…

  • İki Fransız Profesör

    Birincisi: Fransız Bilimler Akademisi üyesi Maurice Bucaille (Moris Bükey) (1920-1998), dünya çapında bilinen Hristiyan bir tıp hocası. Paris Tıp Fakültesi’nde Cerrahi Kliniğin Başkanlığını da yapmış, ünlü bir cerrah olarak tanınıyor. Kendisi Hristiyan iken üç din hakkında araştırmaya girmiş; Yahudilik, Hristiyanlık ve Müslümanlık. Bu üç dinin bilim karşısındaki konumu, durumu nedir, yani bilimle çatışıyor mu, uyuşuyor…