Kimilerine göre Batı dünyasının en büyük edibi olarak kabul edilen, Almanların William Shakespeare’i benzetmesi yapılan, hukuk, felsefe, din, dil, sanat birçok konuda derin çalışmaları olan bir büyük şahsiyet. Hayatı ve eserleri araştırılıp okunmaya değer bir Alman Filozof…
Franz Kafka, Goethe’yi “Hayat üzerine söylenebilecek olan her şeyi söyleyen biri” olarak tanımlamaktadır. Nitekim Goethe’nin eserlerine baktığımızda birçok temanın işlenmiş olduğunu görürüz. Bu temalardan bir tanesi de İslam’dır. Özellikle, doğu uygarlığı ile ilgilenen bir tarihçi olan Josef von Hammer’in Kuran çevirisini sürekli olarak okuyan Goethe, Almanya’da İslam’a pozitif yaklaşan ilk edebiyatçı olmuştur…
Ömrünün son yıllarında doğu medeniyetini ve İslam’ı tanımak amacıyla çalışmalar yapan Goethe, öncelikle devrinde yazılmış olan doğu seyahatnameleri vasıtasıyla bu dünyayla ilişki kurmaya çalışmış, ardından da doğulu şairlerin şiirlerini, Kur’ân’ı ve Hz. Peygamber’in hayatını anlatan eserleri okumuş ve bunun neticesinde Hz. Peygamber’e övgü dolu şiirler kaleme almıştır. Bütün bu şiirlerini “Doğu Batı Divanı” adlı kitabında toplamıştır…
Goethe hayranlığını dile getirdiği numune insan için şu sözleri sarf etmiştir: “Hiç kimse Hz. Muhammed prensiplerinden bir adım ileri atamaz. Avrupa’ya nasip olan bütün başarılara rağmen bizim olan bütün kanunlarımız, İslam kültürüne nispetle eksiktir. Biz Avrupa milletleri, medeni imkânlarımıza rağmen Hz. Muhammed’in son basamağına varmış olduğu merdivenin daha ilk basamağındayız. Şüphe yok ki hiç kimse bu yarışmada onu geçemeyecektir” …
“Evrende Yeni Hayat” (All-Leben) adlı şiirinin bir kısmı şöyledir ki şiirin Hz. Peygamber’e ithaf edildiği bilinmektedir:
… “Rüzgâr sevgilinin kapısının önünden
Sürüp savursa toz bulutunu
Yine de miskten evladır kokusu onun
Ve gülyağından daha rânâ” …
Yine Sadi Irmak’ın Almancadan çevirisini yaptığı, Peygamberimize yazılan “Mahomets Gesang” (Muhammed’in Terennümü) adlı şiirinden bir bölüm:
… “Çiçeklenir ayak bastığı yerler
Ve nefesiyle yeşerir çimenler
Yoldaşı olur şimdi ırmaklar
Ovaları doldurur gümüş ışıklar
Bir ses yükselir pınarlardan
Kardeş ayırma bizi koynundan
Bekliyor Yaratan.
Yoksa bizi çölün kumları yutacak
Güneş kanımızı kurutacak
Kardeş,
Dağın ırmaklarını, ovanın ırmaklarını
Hepimizi alıp koynuna
Eriştir bizi yüce Rabbına
Ezelî Derya’nın yanına” …
Rahmet olsun.
Muhabbetle…