Cumhuriyet

İnsanoğlu; yerleşik yaşamaya başladığından beri toplu yaşamı kolaylaştırmak için bir yönetim şeklini benimsemiştir. Kabile devletleri bile olsa mutlaka bir kurallar bütünü olmuş, kuralları denetleyen bir mekanizma olmuştur. Toplumların kendi kültürlerine uygun, genel kabul görmüş kurallar konulmuş ve bir erk tarafından denetlenmiştir. Bu erk, ayrıcalıklı zümrelerin, ailelerin, grupların ve dinlerin elinde olmasın diye halkın iradesini yansıtan, adil bir sistem arayışı her daim olmuştur. Yaşanılan tecrübelerden çıkarılan sonuca göre; temeli istişareye dayanan cumhuriyet sistemi üzerinde karar kılınmıştır.

Cumhur; topluluk, halk anlamına gelir. Halkın iradesinin esas alındığı rejim cumhuriyettir. Uygulamada bazen aksaklıklar olsa da en ideal yönetim şeklidir. Uygulamadaki olumsuzlukları düzeltmek de yine halkın görevidir. Halk bilinçli olursa, örgütlü yapılar ile iradesini karar vericilere baskı yaparak yansıtabilir. Nemelazım düşüncesi hâkim olursa en ideal sistem bile olsa, bozulma çabuk olur ve yönetim belli zümrelerin eline geçebilir. Çağımız algı dünyasında gücü elinde tutanın değiştirilmesi de oldukça zordur.

İşgal edilmiş yurdumuzun kurtuluşundan sonra ilan edilen yönetim şekli cumhuriyet, toplumun tüm renklerini kapsayan birleştirici bir yönetimdir. Irk, dil, din ayırımı yapılmadan 29 Ekim 1923’te ilan edilen cumhuriyetimizin kurucu değeri ise Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür.

100.yılını kutladığımız cumhuriyetimizin özgür ve bağımsız bir devletimizin yönetim şekli olması ve bunu sürdürülebilir kılmamız için çok çalışmalıyız. Eğitim; tarih şuuruyla başlamalı, milli manevi değerlerin manası içselleştirilmelidir.

Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’ün cumhuriyet ile ilgili sözleri ne kadar da doğrudur.

“Cumhuriyet, fikri hür, anlayışı hür, vicdanı hür nesiller ister.”

“Ey yükselen yeni nesil! İstikbal sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk, onu devam ettirecek sizlersiniz.”

“Cumhuriyet düşüncede, bilgide, sağlıkta güçlü ve yüksek karakterli koruyucular ister. Hükümetlerin icraatı menfi olup da millet itiraz etmez ve iktidarı düşürmezse bütün kusur ve kabahatlere katılmış demektir.”

Kadim medeniyetimiz de haksızlıklar karşısında susmamayı, düzeltmek için gayret etmeyi teşvik eder. “Adalet mülkün temelidir” diyen bir öğreti ayrıcalıklı bir sınıfın yönetimini asla kabul etmez. Kutlu sözde “Nasıl iseniz öyle idare olunursunuz” der ki bu da halkın iradesine işaret eder…

Cumhuriyetimizin 100. Yılı kutlu olsun, yaşasın cumhuriyet, yaşasın Türkiye Cumhuriyeti…